11 Ekim-17 Ekim tarihleri arasında;

 

 

 

İbrahim Selim İle Bu Gece // 11 Ekim Pazartesi // %100 Studio // 20.30

YouTube’un en sevilen Late Night programı “İbrahim Selim ile Bu Gece”, Türkiye ve gündeme dair konularıyla farklı ilgi alanlarındaki sürpriz konukları ağırlamaya devam ediyor. “İbrahim Selim ile Bu Gece” programı sezon boyunca her Pazartesi hem Zorlu PSM’de hem de PSM Online platformda izleyici ile buluşurken Zorlu PSM’nin YouTube kanalından sevilen programın kaçırdığınız bölümlerini de izleme fırsatı sunuyor!

 

 

Pencere // 11 Ekim Pazartesi // Turkcell Platınum Sahnesi // 20.30

The ile The Reader’ın senaryolarıyla iki Oscar adaylığı bulunan Britanyalı yazar David Hare’in kaleme aldığı ve Haluk Bilginer tarafından Türkçe’ye kazandırılan tiyatro oyunu “Pencere”, farklı dünya görüşleri olan bir kadın ve bir adamın ilişkilerinin bitmesinden 3 yıl sonra tekrar yan yana gelmeleri etrafında şekilleniyor. Deneyimli oyuncu Haluk Bilginer ve Esra Bezen Bilgin’in başrolleri paylaştığı “Pencere” 11 Ekim’de Zorlu PSM’de!

Kapı Açılış: 20.00

Pencere: 20.30

 

Cyrano De Bergerac// 12 Ekim Salı // Turkcell Platınum Sahnesi // 20.30

Şair, silahşör ve aşık. Tiyatro tarihinin unutulmaz karakterlerinden Cyrano de Bergerac uzun bir aradan sonra yeniden sahnede. Çöken imparatorluklar ve kapitalizmin ilk ayak seslerinin duyulduğu zamanlarda yazılıp; erdeme, iyiliğe, aşka, dostluğa dair ne varsa hatırlatan bu oyun bizi bugün çok heyecanlandırıyor. İnsan ruhunun gölgede kalan yanlarını müthiş edebi gücü, görkemli sahneleriyle ortaya döken Cyrano hepimize şifa olsun. Cyrano de Bergerac’ın gerçekçi, bir o kadar da büyülü dünyası; Kumbaracı 50 tarafından bir kabarenin danslı, müzikli dünyasında Cyrano’nun sivri diline, mizahına, ruhuna yaraşır şekilde arz-ı endam edecek.

Kapı Açılış: 20.00

Cyrano De Bergerac: 20.30

 

 

Kral Lear // 12 Ekim Salı // Turkcell Sahnesi // 20.30

Hem aktör hem çevirmen kimliğiyle yoğun bir Shakespeare mesaisi olan Haluk Bilginer, bu kez Shakespeare’in “trajedisini kendi elleriyle çizen” kahramanı Kral Lear’a bürünüyor. İktidarın ve mülkiyetin paylaşımı üzerine çok katmanlı bir klasik olan oyunun yönetmeni ise Muharrem Özcan. Kral Lear, kızları ve ülkedeki diğer güç odakları arasında dönen bu trajedi, oyunun özündeki grotesk etkiler eşliğinde yorumlanıyor.

Kapı Açılış: 19.30

Kral Lear: 20.30

 

 

Ercüment Orkut- Alper Yılmaz // 13 Ekim Çarşamba// Touché // 21.00

Farklı gruplarda 2011 yılından beri birlikte çalışan ve albüm kayıtlarında yer alan piyanist Ercüment Orkut ve basçı Alper Yılmaz yeni oluşturdukları projelerinde Türkiye’nin önde gelen müzisyenlerinden saksafoncu Engin Recepoğulları ve davulcu Ediz Hafızoğlu’yla birlikte bestelerinden ve caz standartlarından oluşan bir repertuvarla karşınızda…

Kapı Açılış: 19.30

Etkinlik Başlangıç: 21.00

 

Bifo Açılış Konseri // 14 Ekim Perşembe // Turkcell Sahnesi // 20.00

BİFO bu sezonun açılışını özlem duyulana övgüye, çok yakın geçmişten uzak geçmişe uzanan mükemmel bir programla yapacak. Günümüzün ilgiyle takip edilen piyanistlerinden Alice Sara Ott, BİFO’nun bu sezonki ilk konuğu. Eğitimini Salzburg Mozarteum’da Karl-Heinz Kämmerling ile tamamlayan genç piyanist, kuşağının en başarılı yıldızlarından biri olarak gösterilmekte. 19. yüzyıl repertuvarının yanı sıra özellikle 20. yüzyılın ilk yarısına ait eserleri repertuvarına katarak doldurduğu övgü kazanan kayıtlarının yanı sıra Köthen’de Bach Yarışması birinciliği ve İtalya’da Pianello Val Tidone birinciliği olan Ott, açılışta Ravel’in başyapıtlarından biri olan Sol El için Re Majör Piyano Konçertosu’nu seslendirecek. Yaşamı tüm gerçekliğiyle kabul edip, ona tutunmanın her şartta mümkün olabileceğini müziği ile anlatan Ravel’in bu yapıtının ardından BİFO, Gustav Mahler’in bir yüzyıl dönümü şaheseri olan “Titan” başlıklı 1. Senfoni’sini seslendirerek açılışı taçlandıracak.

Kapı Açılış: 20:00

Etkinlik Başlangıç: 21.00

 

Aşk Geçmişim // 14 Ekim // Turkcell Platınum Sahnesi // 20.30

Kurumsal bir şirkette yeni işe giren Tom’un aşk hayatı tam bir fiyaskodur. Aynı şirkette çalışan Amy’nin de ondan kalır yanı yoktur. İş çıkışı bir şeyler içmeye çıkarlar ve o gece yaşadıkları tek gecelik ilişki sonucunda ikisi de kendini istemediği fırtınalı bir ilişkinin içinde bulur. Eski ilişkilerinin hayaletlerinden kurtulmak, kendi yaralarını sarıp gerçek aşka ulaşmak onlar için hiç kolay olmasa da bu iki yalnız kalp sonunda birbirleri için çarptığını fark edebilecek mi? Tatlı Ekşi Tiyatro’nun ilk yapımı olan, yönetmen koltuğunda Tuğrul Tülek oturduğu ve Şebnem Bozoklu, Rıza Kocaoğlu ve Melisa Doğu’nun başrolleri paylaştığı 2019-2020 sezonunun en ilgi gören oyunlarından biri olan “Aşk Geçmişim” Zorlu PSM’de yeniden izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor.

Kapı Açılış: 20.00

Aşk Geçmişim: 20.30

 

Kalabalık Duası \\ 15 Ekim \\ Turkcell Platinum Sahnesi \\ 20.30

Fiziksel Tiyatro Araştırmaları, Şatonun Altında ‘dan sonra yepyeni bir araştırmanın sonucunu seyirciyle paylaşmaya hazır. Bu defa özgün bir metni sahneye taşırken anlatının fiziksel ve disiplinler arası olanaklarının peşine düşüyoruz. Tek kişilik oyun ve karakter yaklaşımları, çağdaş dans, geleneksel tiyatro, clown, hikaye anlatıcılığı gibi farklı alanlara temas ediyoruz. Güncel ve gelenekseli, akılcıl ve mistik olanı, delilik ve bilgeliği İstanbul fonunda merkeze alan bu hikayede yine anlatıcı oyuncuyu, oyunsu enerjiyi, coşkuyu ve teatral hakikati araştırdık.  Mart 2019’dan beri devam eden bu süreç artık seyircisini bekliyor.

Kapı Açılış: 20.00

Aşk Geçmişim: 20.30

 

 

Sıla // 15 Ekim Cuma // Turkcell Sahnesi // 21.00

Çok kısa sürede besteleri ve güçlü yorumuyla aşk şarkılarının vazgeçilmez isimleri arasına adını yazdıran Sıla; en özel, en sıcak ve en samimi şarkılarından oluşan repertuvarıyla 15 Ekim’de Zorlu PSM’de!

Kapı Açılış: 20.15

Sıla: 21.00

 

 

Lokalize: Barış Demirel “Mutluluklar” \\ 15 Ekim \\ %100 Studıo \\ 21.00

Alternatif sahnenin başarılı trompet sanatçılarından, şarkıcı/şarkı yazarı Barış Demirel, yaşadığımız coğrafya ve yakınlarındaki seslerden de çokça etkilenmiş; İstanbul, Hollanda, Almanya, Belçika, İngiltere ve İsviçre gibi lokal ve uluslararası festivallerde düzenli olarak yer almıştır. 2019 yılında Barıştık Mı ile Montreux Jazz Festivali Talent Awards’ta sahne almak üzere festivalden davet almış ve grubuyla birlikte etkileyici bir performans sergilemişti. 2020’de ise Türkiye’nin en önemli Hip Hop prodüktörlerinden ve MC’lerinden Da Poet ile ortak projeleri DPBD’nin ilk EP’si yayınlandı (neredeyse hiç sample kullanılmadan, enstrümanlar ve ses tasarımlarıyla kurgulanan albüm, ülkedeki Hip Hop prodüksiyonları açısından da bir ilk sayılabilir). Hiphop, elektronik, caz, ve pop gibi bir çok farklı türden sanatçıyla yaptığı çalışmalarda da müzikal çeşitliliğini göstermeye devam eden Barış Demirel, tüm parçaların söz ve müziği kendisine ait ilk solo albümü Mutluluklar’ı Haziran 2021’de yayınladı. Albümünü birlikte sayısız prodüksiyonda yer aldığı Da Poet ile kaydederken, Kadebostany ve Deniz Tekin düetleri / remix’leri ile renklendirdi. Yayınladığı albümlerden seçtiği parçaların yeni yorumları ve tabii ki Mutluluklar’ın ilk defa çalınacağı lansman konserinin onur konukları ise; Da Poet, Kamufle, Deniz Tekin ve Murat Ertel.

Kapı Açılış: 20.00

Lokalize: Barış Demirel “Mutluluklar”: 21.00

 

 

Amadeus // 16 – 17 Ekim // Turkcell Sahnesi // 20.30

Peter Shaffer tarafından kaleme alınan, dünya müzik tarihinin unutulmaz bestecileri Wolfgang Amadeus Mozart ile Antonio Salieri’nin eşsiz hikayesini anlatan oyun “AMADEUS”, başrollerini Selçuk Yöntem, Okan Bayülgen ve Özlem Öçalmaz’ın paylaştığı, güçlü oyuncu kadrosu, 14 kişilik koro ve 11 kişilik canlı orkestradan oluşan 45 kişilik dev ekibi ve usta yönetmen Işıl Kasapoğlu rejisiyle Ekim ayında da Zorlu PSM’de tiyatro severlerle buluşmaya hazırlanıyor.

Kapı Açılış: 19.30

Amadeus: 20.30

 

Lubomyr Melnyk // 16 Ekim Cumartesi // Turkcell Platınum Sahnesi // 20.30

Lubomyr Melnyk, çağdaş müzik için yeni yönler keşfeden gerçek bir yenilikçidir. Klasik olarak eğitilmiş ve 1970’lerin başındaki minimalist hareketten büyük ölçüde etkilenen Ukraynalı piyanist, piyano için kendi benzersiz dilini geliştirdi ve adını sürekli, kesintisiz bir ses akışını sürdürme ilkesinden aldı. Melnyk, her zaman sürekli modda müzik bestelemenin yeni yollarını keşfetmeye çalışarak, enstrümana olağanüstü bir bağlılık göstermiştir. Müziğin armonileri ve melodileri kadar piyanonun gerçek sesine de odaklanıyor.

Hızlı ve karmaşık nota kalıpları çalmak Lubomyr’i dünyanın en hızlı konser piyanistlerinden biri yaptı. Onun virtüöz piyano tekniği, nadir anlarda harmanlayan, çarpışan ve hatta yeni melodiler yaratan tınılar oluşturur ve böylece kompozisyonu orijinal biçiminin ötesinde şekillendirir. Bunu başarmak için Melnyk’in ustalaşması uzun yıllar alan özel bir teknik gerekiyor. Nadir canlı performanslarından birine tanık olmak, zihin açıcı bir deneyimden başka bir şey değil.

Kapı Açılış: 20.00

Lubomyr Melnyk: 20.30

 

 

Barcelona Gıpsy Balkan Orchestra // 16 Ekim Cumartesi // %100 Studıo // 21.30

Enerjik ve tutkulu yorumlarıyla günümüzün değerli Roman, Balkan ve Klezmer ezgilerinin içinde farklı sesler arayan ve farklı milletlere mensup 7 yetenekli müzisyenden oluşan Barcelona Gipsy balKan Orchestra, Ortadoğu, Akdeniz ve Balkan’ların en sevilen halk ezgilerini tüm sıcaklıklarıyla yeniden yorumluyor. İtalyan akordiyonist Mattia Schirosa, Fransız gitarist Julien Chanal, Sırp kontrbasçı Ivan Kovacevic, Yunan perküsyonist Stelios Togias, Katalan klarnetçi Dani Carbonell, Ukraynalı kemancı Oleksandr Sora, Katalan kemancı Pere Nolasc Turu ve İtalyan solist Margherita Abita’dan oluşan grup Doğu Avrupa’nın geleneksel Roman, Balkan ve Klezmer ezgilerini kendi özgün coşkuları ile yorumlamak üzere 14 Ekim’de %100 Studio’da seyircilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor.

Kapı Açılış: 20.30

Barcelona Gipsy balkan Orchestra: 21.30

 

Taşıdıklarımız // 17 Ekim Pazar // %100 Studıo // 20.30

Kökleri iki farklı liman şehrine dayanan bir yaratıcı ekip, birbirine uzak gelenek ve milliyetler, taban tabana zıt sosyo-kültürel gerçeklikleri düşününce, ortaya çıkan eserin de bu özellikleri bir şekilde yansıtmasından daha doğal bir şey olamaz. Bu performans, gezginliği, göçebeliği, hem hayatta kalma hem de alışılmış olunan hayat tarzı modeli için şartlar yaratma pratiğini ele alarak ilerliyor. Taşıdığımız şeyler aslında ihtiyacımız olan şeyler mi? Bizi hayatta tutan şeyler mi bunlar? Yoksa hiç sorgulamadan kabul ettiğimiz hayatı devam ettirmemizi sağlayan şeyler mi? Sonucu olmayan hareketleri, ne kadar keyfi olduklarını fark etmeden yapıp duruyor muyuz, yoksa onlar olmadan boşluğun yavaşça içeri süzüleceğini bildiğimiz için mi tekrar ediyoruz bunları? Hayat laboratuvarının ipleri tamamen elimizde mi, yoksa kararlarımız, bütün tecrübemizi sorgulamamıza sebep olacak yüzleşmeyi erteleme biçiminden başka bir şey değil mi?

Kapı Açılış: 20.00

Taşıdıklarımız: 20.30

 

 

©2024 Anadolu Gezi Rehberi

veya

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

veya

Create Account