Karadeniz bölgesinin doğu ucunda, Artvin-Hopa Yolu üzerinde Çoruh Nehri’nin kıyısında şirin bir yerleşim yeri Borçka. Yalçın ve geçit vermeyen dağların, gür ormanların, yatakları derin ve hırçın akarsuların yarattığı eşsiz güzelliğe sahip olan Borçka’daki turizm potansiyelini Borçka Belediyesi İsmet Acar Turizm ve Sosyal Tesisleri’nde bir araya geldiğimiz Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan’dan dinledik.
İzmit, Kastamonu, Amasya, Çorum, Tokat, Erzincan, Erzurum üzerinden Tortum’dan geçerek, Yusufeli’ne giden Artvin Kültür Gezisi ekibinin, 5 Gün 4 gece gerçekleşen gezisinde üçüncü durağı Borçka oldu. Geziye KARBAFED Başkanı Mikail Kalyoncu, basın sorumlusu Selçuk Çelebi, Kocaeli Artvinliler Derneği Başkanı Musa Özcan, Başiskele Artvinliler Derneği Başkanı Osman Özer, Yusufeliler Derneği Başkanı Ali Tokgöz, Karamürsel Artvinliler Derneği Başkanı Şaban Yamak, Kartepe Şevketiye Mahallesi Muhtarı Musa Mut, Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cemal Kaplan ile, KOGACE Sosyal İşler Sorumlusu Şennur Yıldız ile çok sayıda ulusal ve yerel basın temsilcisi katıldı. Ekip, gezinin ikinci günü kahvaltıda Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan ile bir araya geldi.
Turizm değeri olan doğal ve tarihi zenginliklere sahip olan Borçka’da turizm sektörünü geliştirmeye çalıştıklarını ifade eden Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan, şunları söyledi:
Doyumsuz manzaralara sahip Borçka Karagöl
“İlçemiz Karçal Dağları’nın eteklerini kaplayan geniş yaylaları (Karçal Yaylaları, Küçük Yayla), irili ufaklı tepeleri (Vergetil Sırtı), soğuk suları (soğuk su, beyaz su), dere ve gölleri (Karagöl, Yıldız Gölü) ile doyumsuz manzaralara sahiptir. Aralık Köyü sınırları içerisinde bulunan Karagöl, “orman denizi” içerisinde kapkara deniz görünümlü, alabalığı, buz gibi soğuk suyu ve eşsiz manzarası ile önemli bir kamp yeridir. Borçka’nın balıkçılık (alabalık) ve av turizmi (ayı, domuz, çakal, tilki, kurt, dağ keçisi, vaşak vb.) açısından zengin bir potansiyeli vardır.
Konar göçer turizmin daha fazla olduğu bir bölgeyiz
Borçka’nın doğusunda bulunan Karçal Dağları dağ turizmine oldukça müsaittir. Dağcılar için bir cennet sayılabilecek Karçal Dağları (3400 m), eşşiz güzellikteki manzaraları, buzulları, buzul devrinden kalma irili ufaklı gölleri, buzulların erimesinden doğan dereleri, tarihi kemer köprüleri ve yaylaları ile zengin bir turizm potansiyeline sahiptir. Bu bölgenin geleceği turizm. Özellikle Karagöl, Camili Havzası uluslararası düzeyde kendini tanıtmış durumda ama buna benzer vadilerimiz var. Bu vadileri de turizme kazandırmak istiyoruz. Onları da tüketmeden, sahip çıkarak turizme kazandırmak istiyoruz. Çünkü biz biliyoruz ki konar göçer turizmin daha fazla olduğu bir bölgedeyiz. Amacımız turistlerimizi burada konaklatmak. Buna yönelik çalışmalarımız da devam ediyor.
Karçal Dağları
Avrupa’nın insan eli değmemiş orman eko sistemi Camili Havzası
Camili (Maçahel) Havzası’na Borçka’dan ulaşımın 30 km’si asfalt, 20 km’si stabilize olmak üzere 50 km’lik bir karayolu ile sağlanmaktadır. Havzanın ormanları, sadece Türkiye’nin değil neredeyse Avrupa’nın insan eli değmemiş ve her biri anıt özelliğine sahip ağaçlardan oluşmuş orman eko sistemidir. Camili havzası yırtıcı kuşların göç yolları üzerinde bulunması sebebiyle uygun kuş gözetleme alanlarına sahiptir. Yöre, derelerindeki kırmızı pullu alabalığı ve saf kafkas arılarıyla üretilen Macahel balı ile de ilgi çekmektedir. Camili havzasının bir bölümü “Gorgit ve Efeler Tabiatı Koruma Alanı” olarak koruma altına alınmıştır.
Gorgit ve Efeler Tabiatı Koruma Alanı
Türkiye’nin ilk biyosfer rezervi Maçahel Vadisi
Karçal Dağları’nın (3 bin 415 metre) üç koldan kuşattığı Maçahel Vadisi’ni süsleyen Maral Şelalesi, 65 metreye yakın yükseklikten düşüyor. Ladin ve kayın ağaçları arasından rengârenk kelebekler eşliğinde dik bir yamaçtan aşağı doğru inen şelale yolu oldukça zorlu. Bazen ağaçların iri kökleri, bazen de köylülerin yaptığı ahşap merdivenler yardımcı oluyor yürüyüşe. Düz bir alana gelindiğinde, olanca zarafetiyle bir tablo gibi karşınızda duran Maral Şelalesi bütün yorgunluğunuzu unutturuyor. Metrelerce yüksekten dökülen su, yüzülebilecek büyüklükte bir göl oluşturuyor. İlçe merkezine yaklaşık 55 kilometre uzaklıktaki bu cennet köşe, UNESCO’nun “İnsan ve Biyoküre Programı” çerçevesinde Türkiye’nin ilk biyosfer rezervi ilan edildi 2005 yılında. Kış aylarının çetin koşulları yolları kapattığı zamanlarda, Gürcistan üzerinden Artvin merkeze geçiyor Camili köylüleri.
Maçahel Vadisi’ni süsleyen Maral Şelalesi
Dünyanın en zengin ama tehlike altındaki 25 karasal “ekolojik bölge”sinden biri
Karçal Dağları, WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) ve IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği) tarafından belirlenen, küresel düzeyde korunmada öncelikli “200 Ekolojik Bölge”den birisi olan “Kafkasya ve Kuzey Anadolu Ilıman Kuşak Ormanları” sınırları içinde kalmaktadır. Conservation International (CI), Dünya Bankası ve GEF gibi uluslararası kuruluşlar da Kafkasya Bölgesi’ni, dünyanın en zengin ama tehlike altındaki 25 karasal “ekolojik bölge”sinden biri olarak göstermektedir. Bölge, Avrupa ve Orta Asya’yı içine alan coğrafyadaki en geniş doğal yaşlı orman ekosistemlerine sahiptir.
Maçahel Vadisi
Camili saf Kafkas arı ırkının varlığını sürdürdüğü bir alandır
Ayrıca Camili Türkiye’de belirlenmiş olan 122 önemli bitki alanından birisi olan “Karçal Dağları Önemli Bitki Alanı”nın da bir parçasıdır. Camili havzası, Kafkas Ekolojik Bölgesi içerisinde WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından uygulanan “Yüksek Koruma Değerli Ormanlar Projesi” kapsamında WWF tarafından izlenmektedir. Camili, saf Kafkas arı ırkının varlığını sürdürdüğü bir alandır. Ayrıca, Camili Batı Palearktik bölgedeki en önemli süzülen kuş göç yollarından birisi üzerinde bulunduğu için küresel öneme sahiptir. Saha ayrıca, Doğu Karadeniz Dağları Önemli Kuş Alanı ve Karçal Dağları Önemli Kuş Alanı içinde yer almaktadır. Alpin çayırlıklarda yaşayan ve aynı zamanda Kafkasya endemikleri olan ur keklik ve huş tavuğunun varlığı sağlıklı habitatların göstergesidir. Bölgede kaya kartalı, kara akbaba ve gökdoğan gibi önemli yırtıcı türlerine de rastlanır. Bunlar, bölgenin Uluslararası Kuşları Koruma Konseyi (BirdLife International) tarafından, dünya üzerinde korunmada öncelikli 217 alandan biri olarak seçilmesindeki nedenlerden birkaçıdır. Biyosfer rezervinde bulunan Efeler ve Golgit Tabiatı Koruma Alanları mutlak koruma zonu içerisinde yer almaktadır.
Beyazsu Yaylası
Yöre insanının başlıca geçim kaynakları fındık üretimi
Camili havzasında 6 köy bulunmaktadır ve bu altı köyde sürekli yaşayan insan sayısı yaklaşık 300 hane ile 1200’ün üzerindedir. Yöre insanının başlıca geçim kaynakları fındık üretimi başta olmak üzere tarım ve hayvancılıktır. Bunlara son yıllarda gelişen turizm faaliyetleri ve ana arı ve bal üretimiyle şekillenen arıcılık da eklenebilir. Türkiye’nin ilk ve öncü biyosfer rezervi olan Camili Biyosfer Rezervi’nde 2000 yılından bu yana Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Küresel Çevre Fonu (GEF) desteği ve hibe katkısıyla “Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi” Projesi yürütülmektedir. Borçka’dan sonra Murgul’u gezen ekip, Artvin Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu Borçka Baraj Gölü’nün incisi İbrikli İskelesi’nden hareket eden tekneyle özel tur yaptı. Ardından Artvin merkeze inilip Artvin çarşısı dolaşıldı.
Güreşen Kemer Köprüleri
Borçka’da Gezilmesi Gereken Yerler: Beyazsu Yaylası-Yıldızlı Göl, İbrikli Kilisesi, Camili (Macahel) Yöresi, Gorgit Efeler Milli Parkı, Düzköy Tarihi Cami, Demirciler Kemer Köprüsü, Tarihi Muratlı Cami, Maral Şelalesi, Güreşen Kemer Köprüleri, Karçal Dağları, Camili Bölgesi Biyosfer Alanı, Beyazsu Yaylası, Otingo Çermiği ve tabiki de eşsiz Karagöl.
Yazarın Notu: Bilgi ve totoğraf desteği için Borçka Belediyesi Meclis Üyesi Serdar Tonyalıoğlu’na ve Borçka Belediyesi’ne teşekkür ediyoruz. Anlattığımız bu harika bölgeyi aşırı yağan yağmurdan dolayı çok fazla gezemedik. Karagölü gezdik ve yağmura rağmen Borçka Baraj Gölü’nün incisi İbrikli İskelesi’nden hareket eden tekneyle özel tur yaptık. Detayları merak edenler linki tıklayabilirler…