Roma İmparatorluğu’nun “doğudaki başkenti” Nikomedya döneminden kalan eserler başta olmak üzere envanterinde Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait çeşitli kültür varlıkları bulunan Kocaeli Müze Müdürlüğü’nde restorasyon ve konservasyon çalışmaları titizlikle sürdürülüyor.

Kocaeli Müze Müdürlüğü restoratörü Onur Çoban öncülüğünde, İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvar Müdürlüğü’nde yapılan çalışmalara ek olarak, son 3 yılda yaklaşık bin eserin bakım ve onarımı milimetrik dokunuşlarla gerçekleştirildi. Hassas dokunuşlarla gelecek nesillere aktarılması hedeflenen eserler, Kocaeli Arkeoloji ve Etnografya Müzesi başta olmak üzere Kasr-ı Humayun Saray ile Atatürk ve Redif Müzesi’nde sergileniyor.

Kocaeli birçok medeniyetin izlerini taşıyor

Müzelerin, sadece kültürel mirasın sergilendiği mekanlar olmadığını ifade eden Kocaeli Müze Müdürü Serkan Gedük, şunları söyledi. “Müzeler, aynı zamanda kültürel mirasın bilimsel olarak araştırıldığı, kazıların yapıldığı, koruma ve onarım çalışmaları ile eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirildiği alanlardır. Bu doğrultuda biz de müzemizde restorasyon ve konservasyon çalışmalarına ağırlık veriyoruz. Kocaeli birçok medeniyetin izlerini taşıyor. Bunların şehir için korunması gereken önemli değerlerdir. Kültürel mirasımızı gelecek nesillere ancak restorasyon ve konservasyon yaparak ulaştırabiliriz. Restorasyon ve konservasyon bölge laboratuvarlarının yanı sıra tüm müzelerde bu tür çalışmalar yürütülüyor. Kocaeli kadim bir şehir, önemli bir coğrafya, doğuyla batının kesiştiği noktadaki bir şehir. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kent. Bu zengin coğrafyada yapılan çalışmalar sırasında kültürel mirasa rastlanabiliyor. Müzemize gelen bu eserleri restore ederek gelecek nesillere ulaştırmaya çalışıyoruz.”

Müzecilik açısından restorasyon önemli bir aşama

Müzecilik açısından restorasyonun önemli bir aşama olduğuna işaret eden Müze Müdürü Serkan Gedük, sözlerini şöyle tamamladı. “Öncelikle belgeleme yapılıyor. Eserlerin fotoğrafları çekilerek çizimleri gerçekleştiriliyor. Ardından teşhis aşamasına geçilerek uygulanacak “tedavi” yöntemi belirleniyor. Teşhis ve analiz kısmında eserlerin bozulma nedenleri tespit edilip uygulamaya geçiliyor. Kırıksa yapıştırıyoruz, herhangi bir bozulma varsa bunun türünü belirliyor, ona göre tedavi yöntemleri uyguluyoruz. Son olarak da bakımını gerçekleştiriyoruz. Restorasyonun yanı sıra konservasyon çalışmalarıyla eserlerin çevre koşullarının iyileştirilmesine ve uygun şartlarda muhafazasına ilişkin adımlar atılıyor. Müzecilik açısından restorasyon önemli bir aşama. Bu eserler ‘var’ diye buradayız. Onları iyi korumamız, bakımını yaparak çevre koşullarından muhafaza etmemiz gerekiyor. Bir eserin restorasyon çalışmasında süre söz konusu değildir, bazı eserleri bir günde restore ederken, bazılarının çalışmaları da aylarca sürebiliyor.

©2025 Anadolu Gezi Rehberi

veya

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

veya

Create Account